top of page
Yazarın fotoğrafıArzu Avgın

Okul Öncesi Eğitim Reformları (1919-1927)



Eğitim, milletlerin bağımsız yaşayabilmeleri, kalkınarak güçlenmeleri için hayati bir önem taşır. Atatürk’e göre, ‘En önemli, en esaslı nokta eğitim meselesidir. Çünkü eğitim bir milleti ya hür, bağımsız, şanlı, yüce bir toplum halinde yaşatır ya da bir milleti esarete ve sefalete terk eder’ (Aytaç, 1984: 55).


Okul öncesi eğitim, İkinci Meşrutiyet devrinde doğmuş bir alandır. Bu nedenle Cumhuriyet, okul öncesi eğitim alanında Osmanlı’dan çok cılız bir birikimi devralmıştır. 1923-1924 öğretim yıllarında ülkedeki 38 ilde tüm anaokullarının sayısı yalnızca 80’dir. Bu okullarda toplam 136 öğretmen görev yapıyor ve 5880 öğrenci öğrenim görüyordu. Atatürk devri boyunca devlet ülkenin kalkınması bakımından yatırımını öncelikli olarak ilköğretimin gelişmesine yapmıştır (Öztürk, 2020). Anaokullarına öğretmen yetiştirmek amacıyla 1927-1928 yılları arasında Ankara’da öğretim süresi iki yıl olan bir öğretmen okulu açılmıştır. Ancak bu okul İstanbul Kız Öğretmen Okulu’na nakledilmiş ve 1933 yılında da kapatılmıştır (Çelik ve Gündoğdu, 2007: 177). Okul öncesi eğitim kurumlarının ve bu kurumlara öğretmen yetiştiren okulların belirli dönemlerde açılıp maddi olanaksızlıklar nedeniyle kapanması bu alanın devlet tarafından ihmal edildiğinin göstergesidir. Bu durum, okul öncesi eğitimin ilköğretime bağlı olarak yürütülen ve zorunlu olmayan bir eğitim olmasından, bu nedenle de okul öncesi eğitime ayrılan kaynakların ilköğretime kaydırılmasındandır (Küçükturan, 2020). Oktay’ın belirttiğine göre 25 Ekim 1925 ve 29 Ocak 1930 yıllarında çıkarılan iki tamimle, ilköğretimin geliştirilmesi için bütçe olanaklarının anaokullarından ilköğretime kaydırılması yetersiz olan anaokullarının kapanmasına sebep olmuştur. Ancak İstanbul’da fabrikalarda ve ziraatta çalışan annelerin, çalıştığı saatlerde çocuklarına bakacak birini bulamayan fakir kadınların çocukları için “Çocuk Yuvaları” açılmıştır (Çelik ve Gündoğdu, 2007: 177).


Şehirleşmenin getirisi olarak çocuğa bakmanın zorluğu ile 1917’de kurulmuş olan Çocuk Esirgeme Kurumu’nu gündüz bakım evleri açmaya zorlamıştır. 1915 yılında “Ana Mektepleri Nizamnamesi” yayınlanarak yürürlüğe konulmuştur. Cumhuriyet döneminde ilk yasal düzenleme olarak 1923’te “Gebe Kadınların ve Emzikli Annelerin Çalıştırılması Nizamnamesi” çıkarılmıştır (Derman ve Başal, 2010: 561). Bu durum ana mekteplerine talebi artırmıştır. İlk kez Mithat Paşa tarafından kimsesiz kız çocuklarının barındırılması ve becerilerinin geliştirilmesi amacıyla 1864’te açılmış olan “Kız Islahhaneleri”, 1927-1928 öğretim yılında “Kız Enstitüleri” olarak adını değiştirmiştir. Temel amacı iyi anne ve ev hanımları yetiştirmek olan bu okullarda ilköğretim üzerine 5 yıl eğitim verilmiştir (Çelik ve Gündoğdu, 2007: 178). Maarif Vekaleti bütçesinden kaynak alan bağımsız ilkokullara bağlı anaokullarının kapatılması yolundaki tamimde ana mekteplerinin yalnızca bütçesi vilayetlerde, fabrikalarda, ziraatta çalışan çocukların çalıştığı saatlerde bırakacak kimsesi bulunmayan birçok anaların bulunduğu yerlerde açılabileceği belirtilmiş; “Vekâlet, yapacağı teftişlerde bu gibi mekteplerde bulunan çocukların annelerinin çalışmayanlardan olduğunu görürse hiç mazeret ve müsamaha göstermeksizin kapatacaktır.” hükmünün bulunması nedeniyle İstanbul’da çalışan fakir kadınların çocuklarını bırakabilecekleri çocuk yuvaları açılmaya başlanmıştır (Deretarla Gül, 2008: 272).


Nutuk’ta 5. Fırka Kafkas Kumandan Vekili Arif tarafından yazılmış olan genelgede, temsil haklarının baki kalması şartı ile belli bir müddet için Amerika mandaterliğine bağlı kalmayı kendisi uygun görmüş ve belli şartlar dairesinde Vilson’a Senato’ya ve Amerika Kongresi’ne müracaatta bulunulmasını yazmış ve şartları Mustafa Kemal Atatürk’e açıklamıştır. Bu şartların içerisinde genel eğitimin yaygınlaştırılması ve genelleştirilmesi de bulunmaktadır. Mustafa Kemal’in vermiş olduğu cevap, “Genel eğitimin yaygınlaştırılması ve genelleştirilmesinden maksat nedir? İlk hatırımıza gelen, memleketin her tarafında Amerikan mekteplerinin tesisidir. Çünkü daha şimdiden yalnız Sivas’ta yirmi beş kadar müessese meydana getirmişlerdir ki, yalnız bir tanesinde bin beş yüz kadar Ermeni talebe vardır. Dolayısıyla Osmanlı ve İslami eğitimin yaygınlaştırılıp genelleştirilmesi ile bu teşebbüs nasıl bağdaştırılacaktır?” (Atatürk, 1973: 107-109). Bu bağlamda Mustafa Kemal, eğitimin aynı zamanda milli ve çağdaş olmasını savunmuştur.


Ancak asıl olarak okul öncesi eğitimde önemli gelişmeler 1960 yılından sonra dikkat çekmeye başlamış ve kurumsal bir eğitim olarak kademe kademe önemli hakaretlerin başladığı görülmüştür. Uygulamada istenilen seviyeye ulaşılamamış, çocuğun korunmasını ve halkın eğitimini zorunlu kılan 1961 Anayasası’nı takip eden devrede, okul öncesi eğitim konusunda çeşitli çalışmalar yapılmış, konu çeşitli beş yıllık kalkınma planlarında ele alınmış fakat istenilen hedeflere tam olarak ulaşılamamıştır. Ancak 1962 yılında toplanan Yedinci Millî Eğitim Şûrası, okul öncesi eğitimin önemini etkin bir şekilde gündeme getirmiş ve bu konuda verilmesi gereken hizmeti belirlemiştir. 1962’de de ilk “Anaokulları ve Anasınıfları Yönetmeliği” yayınlanmıştır. Bu yönetmeliğin uygulanmasından sonra Türkiye’de resmî ve özel kuruluşlarca, yuva ve anaokulları yaygınlaşmış ve hizmet verilen çocuk sayılarında önemli bir artış görülmüştür (Ankara Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi).


Kaynakça

Ankara Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi.   https://acikders.ankara.edu.tr/mod/resource/view.php?id=53710


Atatürk, M. K. (1973). Nutuk. Cilt 1. İstanbul: Milli Eğitim Basımevi.


Aytaç, K. (1984). Eğitim Politikası Üzerine Konuşmalar. Ankara: Ankara Üniversitesi Basımevi.


Çelik M. ve Gündoğdu K. (2007). Türkiye’de Okul Öncesi Eğitimin Tarihsel Gelişimi. Türkiye Sosyal Araştırmalar Dergisi, 16, 172-190.


Deretarla Gül, E. (2008). Meşrutiyetten Günümüze Okul Öncesi Eğitim. Ç.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 17(1), 269-278.


Küçükturan, A. G. (2020). “Geçmişten Günümüze Okul Öncesi Eğitimi” [Erişim Tarihi: 18 Ocak 2023]. http://www.buyukaile.org/gecmisten-gunumuze-okul-oncesi-egitimi


Küsmez, A. C. (2021). “Atatürk Dönemi Okul Öncesi Eğitim Faaliyetleri” [Erişim Tarihi: 18 Ocak 2023].http://devlet.com.tr/makaleler/y535-ATATURK_DONEMI_OKUL_ONCESI_EGITIM_FAALIYETLERI.html


Öztürk, C. (2020). “Atatürk Döneminde Eğitim-Öğretim” [Erişim Tarihi: 18 Ocak 2023]. https://ataturkansiklopedisi.gov.tr/bilgi/ataturk-doneminde-egitim-ogretim/


Taner Derman M. Ve Başal H. (2010). Cumhuriyetin İlanından Günümüze Türkiye’de Okul Öncesi Eğitim ve İlköğretimde Niteliksel ve Niceliksel Gelişmeler. Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi, 3(11), 560-569.

コメント


bottom of page