KAF | Fikir Atölyesi-1: Gençlerin Sosyal Medya Bağımlılığı
- KAF | Kültür Araştırmaları ve Faaliyetleri Merkezi
- 9 Ara 2024
- 3 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 15 Ara 2024

KAF | Kültür Araştırmaları ve Faaliyetleri Merkezi, KAF | Fikir Atölyesi adıyla ilk toplantısını 07.12.2024 tarihinde Walpurga Cafe’de gerçekleştirmiştir. Merkez üyesi Emine Çine’nin “Gençlerin Sosyal Medya Bağımlılığı” adıyla yapmış olduğu bir sunum ile başlayan atölye, daha sonra sohbet ve tartışma ortamında, beyin fırtınası şeklinde ilerlemiştir. Atölye boyunca Emine Çine sorularıyla moderasyonu sağlamış ve burada konuşulanlar, üyeler tarafından not edilmiştir. Tartışmanın çıktıları şu şekildedir:
Sosyal Medya Bağımlılığı Tanımı
Sosyal medya bağımlılığı temelde sosyal medya platformlarının aşırı ve düzensiz kullanımı şeklinde tanımlanmaktadır. İnternet bağımlılığı, 1995’te Ivan Goldberg tarafından ortaya atılmıştır. Bir ironi olarak ortaya çıkmış olsa da bunun gerçekliği anlaşılmıştır. Ivan Goldberg bu fikrini ortaya atarken kumar bağımlılığından esinlenmiştir. Esasen coşku veren ve mantık dışı olan oyunların tümü bu kapsamda değerlendirilebilir. Genelde internet ve özelde sosyal medya bağımlılığı da buna benzemektedir. Bu tanım bağlamında bağımlılığın kişiler üzerindeki psikolojik ve fizyolojik etkileri dikkat çekicidir.
Psikolojik ve Fizyolojik Etkiler
Sosyal medya eğlence, pazarlama, bilgi, haber alma gibi amaçlar için kullanılır. Psikolojik etkileri son derece fazladır. Anksiyete, dikkat dayanıklılığı, depresyon vb. Bunun dışında fizyolojik etkileri de söz konusudur. Dopamin artışı sonucu uyku problemi, göz bozukluğu, postür (yanlış TV veya PC kurulumunda dolayı fizyolojik sorunlar) bunların başlıcalarıdır. Psikolojik etkilerin yanı sıra sosyal sorunlar da oluşabilmektedir. Örneğin zaman yönetimi. Aile veya diğer bireylerle vakit geçirememe, dikkat dağınıklığı, zaman kaybından dolayı görev bilincinin zedelenmesi bunlardan sayılabilir. Sosyal medya kökenli haberleri kaçırma korkusu, çevrim içi olma ihtiyacı gibi sebepler bu gelişimin nedenlerindendir. Bu etkilerin anlaşılması, sosyal medya bağımlılığının toplumsal boyutlarını daha net görmeyi sağlar. Sosyal medya bağımlılığı bu denli yaygınken üzerine yapılan veri çalışmaları da söz konusu olmuştur.
İstatistiksel Veriler
We are Social verileri üzerinden internet kullananlarının artması üzerine veriler okunduğunda dünyada 5.61 milyar insanın internet kullandığı görülmektedir. İnternet kullanım yaşı da 16-64 yaş aralığı ortalamasına sahiptir. İnternet kullanımı süresi listesinde Türkiye 8. sırada yer almaktadır. İnterneti en çok gençler kullanmaktadır. Bu veriler doğrultusunda gençlerin sosyal medya platformlarını nasıl kullandıklarını ele almak dikkate değerdir.
Platform Kullanım Alışkanlıkları
Gençler en çok Tiktok ve Instagram kullanmaktadırlar. Bunun sebebi, bunlarda görselliğin ön planda olmasıdır. Bununla beraber bu platformlarda insanlar hakkında her türlü video bulunmaktadır. Algoritması çok hızlı değişmekte ve kişinin isteklerini karşılamaktadır. Dikkat eksikliği arttığı için kısa süreli videolar daha tercih edilmektedir. X de çok tercih edilen platformlar arasında yer almaktadır. Buradan daha güvenilir haber sağlanmaktadır. Aynı zamanda X, toplumsal örgütlenmeyi sağlayabilmektedir. Elon Musk’tan itibaren kullananların güvenliği azalmış görünmektedir. Pornografik görüntüler, hakaretler vs. daha sık görülür olmuştur. Platform kullanım alışkanlıklarının yol açtığı fırsatlar ve karşılaşılan zorluklar da dikkate alınmalıdır.
Zorluklar ve Fırsatlar
Gündelik hayata oranla sosyal medyada hakaret ve zorbalık, taciz gibi olaylar daha olağanlaşmıştır çünkü burada dolaylı bir iletişim söz konusudur. Kişiler doğrudan iletişim kuramadıkları kişilere karşı daha duyarsız ve korkusuz olabilmektedirler.
Sosyal medya, özellikle Youtube kariyer noktasında rehberlik verebilmektedir. Zira burada kariyerle ilgili pek çok video bulunmaktadır. Buradan pek çok doğru bilgiye ulaşma imkânı bulunmaktadır. Algoritma sesleri de dinleyip akışı buna göre şekillendiği için kişilerin eğitim görmek istedikleri alana göre şekillenmektedir. Ancak sosyal medya buna göre dizayn edilememektedir. Kişilerin istekleri esas alınmaktadır. Oysa ortak kanıya göre sosyal medya kişileri değil, kişiler sosyal medyayı kullanmalıdır. Bu zorlukları aşmak ve fırsatları değerlendirmek için kaydedilen çözüm önerileri devamında sunulmaktadır.
Çözüm Önerileri
Çocukların kullanımı konusunda, sosyal medya kullanıcıları olarak çocuklar değil, ebeveynler eğitilmelidir. Çocuklar gizli yollarla da hesaplar açabilmektedirler. Günümüzde çocuklar her şeye maruz kalabilmektedirler. Bu noktada aileleri çocuklarını yönlendirmelidirler. Çocuklar hem anonim hem yaşlı kişilerle anında iletişim kurabilmektedirler. Bu, pek çok güvenlik sorunu ortaya çıkarabilir. Örneğin Instagram için bir “kids” uygulaması olabilir. Burada sosyal medya platformlarının görev üstlenmesi beklenebilir. Sosyal medya kullanımı boyutunun aileler üzerinde oluşturduğu roller dışında aileler çocuklarını videolar için istismar edilebilmektedirler. Bunun örnekleri hem Türkiye’de hem yurt dışında bulunmaktadır. Bu durumu çocuk işçiliği kavramı içerisinde değerlendirmek mümkündür. Buna uygun yasalar üretilmeli ve yaptırımlara gidilmelidir. Bununla beraber yaptırım tek başına yeterli olmayabilir. Ailelerin bilinçlendirilmesi gereklidir. İfade edilen öneriler, sosyal medya bağımlılığının kişi ve toplum üzerindeki olumsuz etkilerini en aza indirmeyi amaçlamaktadır.

Comments