top of page

Etiyopya Hakkında Genel Bilgiler


“Afrika Boynuzu”nda yer alan Etiyopya’nın doğusunda Somali, batısında Sudan, kuzeyinde Cibuti ve Eritre, güneyinde Kenya bulunmaktadır. Ülkenin siyasi tarihi MS 2. asırdan itibaren izlenebilmekte, İslamiyet ve diğer kitabi dinler tarihi noktasında da önemi bilinmektedir. Bununla birlikte Avrupalı sömürgeci devletlere karşı savaşıp zafer elde etmeyi başaran tek Afrika ülkesidir. Uzun yıllar içerisinde ve kademeli olarak federal bir yönetim şekli benimsenen Etiyopya’da ekonomi sanayi, madencilik, tarım ve hayvancılık gibi sahalarda ön plana çıkmaktadır. Yaklaşık 104 milyonluk nüfusuyla en kalabalık Afrika ülkelerindendir. Kendisine özgü alfabesi, sayı işaretleri ve takvimi bulunmaktadır.


1. Tarih

Etiyopya’nın hem dünya hem Afrika için önemli bir yere sahip olduğunu anlamanın yollarından biri kadim tarihine bakmaktır. Siyasi tarih çizgisi içerisinde milattan sonraki asırlarda krallıklar ile ortaya çıkan ülkenin tarihi, insanlık tarihi içerisinde çok daha eskilere dayanmaktadır. Ülkenin önemli konumlarından biri olarak görülen Hadar bölgesinde 1974’te yapılan arkeolojik kazılarda, 3 küsür milyon yıllık insansı maymun iskeleti buluntularına rastlanmıştır. Yazılı tarihin çok öncesine dayanan bu tarihlendirme, bölgenin aynı zamanda insanlık tarihinin çıkış noktalarından biri olduğunu ortaya koymaktadır.


Yine MÖ 200.000’lerde Homo sapienslerin de buradan bölgeye dağıldıkları düşünülmektedir. MÖ 6.000’lerde, paleolitik devirde tarım devrimi yaşanmış ve bölge ekonomisi bu rotada devam etmeye başlamıştır. Sonraları Mısır firavunlarının Nil Nehri üzerinden Etiyopya’ya gelerek bazı ticari faaliyetlerde bulundukları düşünülmektedir. Köle, fildişi, altın ve tütsü ticareti söz konusu ticari faaliyetler içerisinde gösterilebilir. MÖ 600’lerde ise denizi geçerek Yemen’den gelen Arapların burada birçok etkileri olmuştur. 


MÖ 10. asırda D'mt Krallığı kurulmuş, krallığın çökmesinden önce MÖ 500'lü yıllarda Arabistan'dan göçenler tarafından da Aksum Krallığı kurulmuştur. Kısa sürede birçok bakımdan gelişip güçlenen Aksum Krallığı, Arabistan’ın güneyine ve Yemen’e seferler düzenleyebilecek duruma gelmiş ve bu seferleri MS 6. asra kadar devam ettirmiştir. MS 12. asırda Zagwe/Zague Hanedanlığı egemenliği eline almış ve Aksumların hâkimiyetine son vermiştir. Etiyopya’da 1270’e kadar Zagwe ve 16. asra kadar Süleyman Hanedanlığı hüküm sürmüştür.


1554’ten sonra da Osmanlılar bu bölge ile ilgilenmeye başlamışlardır. Seydi Ali Reis ve Piri Reis, bölgede faaliyet gösteren Portekizlilere karşı doğrudan etkili olamamışlarsa da 1555’te Habeş Beylerbeyliği kurulmuş ve bu bölgenin fethiyle Özdemir Paşa görevlendirilmiştir. Özdemir Paşa fazla ilerleyemeden vefat etmiş fakat daha sonra Osmanlı siyaseti üstün gelmiş ve birçok fetihler yapılmıştır. 1853’e kadar Osmanlı hâkimiyeti altında kalan Habeşistan, bu tarihten sonra ortaya çıkıp güçlenen bir feodal yönetici Kassa’nın etkinlikleri ile sarsılmıştır. Bazı bölgeleri ele geçirip 1855’te kendisini II. Tewodros adıyla bütün Etiyopya’nın kralı ilan etmiştir. Büyük bir hâkimiyet kurmuş olan Tewodros’un krallığı, 1868’de kralın intiharı üzerine zaten işgale gelmiş olan İngilizlere kalmış; İngilizler 1872’de IV. Yohannes adlı feodal yöneticiyi imparator yapıp çekilmişlerdir. 1890’da yapılan Wichale Antlaşması ile Kassale ve Masavva arasında çizilen hayali çizginin kuzeyinde kalan topraklar İtalyanlara bırakılmıştır. İtalyanlar geriye kalan toprakları, antlaşmadan önce imparator ilan ettikleri Menelin’e bırakınca Menelin de Addis Ababa’yı başkent ilan edip ülke birliğini kurmaya çalışmıştır.

Yönetim bu soydan devam ederken ülkede 1930’da meşrutiyet ilan edilmiş ve böylelikle parlementer sisteme geçilmiştir. II. Dünya Savaşı sırasında ülkenin bir kısmı İtalya tarafından işgal edilmişse de müttefikler ülkeyi işgalden kurtardıktan sonra yönetim kaldığı yerden devam etmiştir.


Bu esnada Etiyopya 1945’te Birleşmiş Milletler’e üye olan ilk bağımsız Afrika ülkesi olmuştur. 1952’de yapılan halk oylamasıyla birlikte Eritre, Etiyopya’nın federe bir bölgesi olmuş ve burası 1962’de eyalet ilan edilmiştir.


1974’de yaşanan askerî darbe ile ülke askerlerin eline geçince ve tek partili sosyalist düzen başlamıştır. Sovyetler ve Küba ile ilişkisini ilerleten askerî yönetim, kuzeyde ayrılıkçı Eritre hareketleri ve batıda Sudan ile mücadele içerisine girmiş; bir yıl sonra aldığı destekle de düzeni sağlamıştır.


1987’de yeni bir anayasa kabul edildikten sonra Mengistu önderliğinde Etiyopya Demokratik Halk Cumhuriyeti kurulmuştur. 1989’dan itibaren çok yoğun hâle gelmeye başlamış olan Eritreli gerilla saldırıları büyük sarsıntılar yaşatınca ciddi huzursuzluklar baş göstermiştir. Mengistu’ya yönelik başarısız suikast girişiminden sonra gerillalar, 1991’de başkente yakın ve uzak birçok stratejik yolu ele geçirmişlerdir. Batılı birçok devletin arabuluculuk görüşmelerine rağmen gerillalar başkent Addis Ababa’ya girip ABD’nin de yardımıyla yönetime el koymuşlardır. Nihayetinde 1993’te Eritre Etiyopya’dan ayrılıp bağımsız bir devlet statüsüne kavuşmuştur.


2. Coğrafya

Orta Afrika’nın doğusunda yer alan Etiyopya, 1993’te Eritre’nin bağımsızlığını elde etmesine kadar Kızıldeniz’e kıyısı olan bir ülke durumundaydı. 1993’ten sonra tamamen bir kara ülkesi konumuna gelmiştir. Eritre, Sudan, Güney Sudan, Uganda, Kenya, Somali ve Cibuti ile komşu olan ülkenin yüzölçümü 1.106.060 km²’dir. Yüzölçümü bakımından kıtanın en büyük ülkelerinden olan Etiyopya’nın başkenti Addis Ababa’dır. Nüfusu 100 milyonun üzerindedir.


Fiziki coğrafyası genel itibariyle dağlardan ve platolardan oluşmaktadır. Dağlar çoğunlukla kuzey bölgelerinde yoğunlaşmaktadır. Meşhur Rift Vadisi Etiyopya’yı kuzeyden güneye ikiye ayırmaktadır. Bu vadinin batısında merkez platosu ve içerisindeki bazı platolar, dağlar, coğrafi şekiller bulunmaktadır. Burada yer alan en önemli ve büyük yükselti, 4.550 metre yüksekliği ile Ras Dashen/Ras Dejen Dağı’dır. Bu sahada akarsular bol ve nüfus yoğundur. Abay olarak isimlendirilen Nil, Awash, Omo ve Wabishebelle nehirleri en büyük olanlarıdır.


Etiyopya subtropikal iklim özellikleri göstermektedir. Kışın kurak, yazın yağışlı olan ülkede ortalama sıcaklık 20 derecenin üzerindedir. Bu sebeple bitki örtüsü savandır. Yağışın bolluğu ve bitkilerin çeşitliliği dolayısıyla hayvan türleri de farklılık arzetmektedir. Zürafa, maymun, zebra, fil, aslan, antilop, su aygırı, deve kuşu, kartal ve papağan gibi birçok vahşi hayvan türü bulunmaktadır.


3. Nüfus ve Etnik Yapı

Etiyopya tarih içerisinde birçok dini, siyasi, etnik grupları bünyesinde bulundurmuştur. Öncesinde Hâmî ırka mensup Kûşî kabilelerinin çoğunluğu ve diğer az sayıda yerlileri dışında milattan önceki uzun asırlar boyunca Sâmî gruplar buraya Kızıldeniz vasıtasıyla geçiş yapmış ve yerleşmişlerdir. Bilindiği üzere Aksum Krallığı da bu Sâmîlerce kurulmuştur. Ancak bugün kesin olarak ikna olunan görüş, Etiyopya Krallığı’nın Arabistan’dan buraya göçen Sâmî Sebeliler tarafından şekillendirildiği yönündedir. Ayrıca Mısır’dan yukarı Nil boyunca kıyı şeridini takip ederek buraya gelen birçok etnik unsur söz konusu olmuştur. Göçler MÖ 7. asırdan 3. asıra kadar sürmüştür. Bu göç dalgaları o denli çoktur ki Arabistan’dan gelmeleriyle birlikte Etiyopya’da birçok yer yeniden isimlendirilmiştir. Söz gelimi Habeş adı ve Sebe dili dahi bu göç dalgaları ile bölgeye geçmişlerdir. Tarihin ilk çağlarından beri böylesine ciddi etnik karışımlara şahit olan Etiyopya’da, özellikle Aksum Krallığı’nın güçlenip bölgeye hâkim olmasından sonra kozmopolit bir yapı meydana gelmiştir.

Birçok etnik yapının bir arada yaşadığı ülkede Amharalar nüfusun %37’si ile çoğunluktadır. Dağlık kesimlerde yaşayan önemli diğer çoğunluk da Oromolardır. Oromolar toplam nüfusun % 35,3’ünü oluşturmaktadırlar. Diğer etnik unsurlar Tigrinalar, Tigreler, Somaliler, Afarlar, Gurageler, Saholar ve diğerleridir. Ülkenin güneyinde bulunan Omo Vadisi’nde yaşayan Hamer, Dassanech, Konso, Mursi ve Arbore kabileleri günlük yaşam, din ve ritüelleriyle dikkat çekici bir yere sahiptirler. 


Bir tarım ülkesi olan Etiyopya'nın %85 gibi bir rakamla ezici çoğunluğu yüksek yayla köylerinde yaşarlar. Diğer kısım ise başkent olan Addis Ababa, Mekkele, Harar, Dire Dawa, Gondar gibi şehirlerde kümelenmişlerdir.


4. Din

Etiyopya dini bakımdan çeşitlilik arz etmektedir. Geçmişte ve bugün mevcut olan dinlerin tarihinde önemli yeri olan ülke, İslâm için Bilal-i Habeşi gibi önemli bir din şahsiyetini, Afrika’daki monofizit Hristiyanlık inanış merkezini, Yahudilik’te sürgün Falaşaları ve sentez dinlerden olan Rastafaryanizm’in en önemli merkezini ortaya koymuştur. Yahudi Falaşalar, Bahiler, Rastafariler ve diğer animistik inançlar da mevcuttur. Çoğunlukta olan dinler Hristiyanlık ve İslam’dır.


Söz konusu din ve inançların toplam nüfusa oranları kaynaklarda farklı gösterilse de nüfusun %61’i Hristiyan, %35’i Müslüman, %4’ü yerel dinlerden ve geri kalanı diğer dinlerdendir. Etiyopya’da büyük dini nüfus ve nüfuza sahip olan Hristiyanlık, ülkeyi kuzeyden güneye ikiye ayıran Rift Vadisi’nin batısında hâkimdir. Buna karşın İslâmiyet vadinin doğusunda çoğunluk durumundayken yerel dinler güneybatıda, dar bir bölgede yaşamlarını idame ettirmektedirler. İlgi çekici Yahudi Falaşalar ülkede dağınık hâlde yaşamaktadırlar fakat yaşam alanı olarak Addis Ababa gibi önemli merkezler öne çıkmaktadır. Senkretik dinlerden olan Rastafarilik dini, Shashamane merkezli bir dindir ve az sayıda da olsa tüm dünyadan inananı mevcuttur. Daha çok animistik özellikler taşıyan yerel dinlerin sayıları ve nüfusa oranları belli değildir, yalnızca etkin oldukları alanlar bellidir ki bu alanlar ülkenin güneyinde, Omo Vadisi ve etrafındaki alanlardır. 


5. Dil

Medeniyet sahaları içerisinde farklı etnik yapıların kesişme noktalarından biri olan Etiyopya’da tabii olarak birçok dil konuşulmaktadır. Mahalli ve konuşanı az olan diller dahil edildiklerinde 100 civarında dilin konuşulduğu ülkenin resmî dili Amharca’dır. 19. asırdan itibaren kraliyet yazışma dili olarak kullanılmış ve günümüzde de resmî dil konumunu korumuştur. Amharca nüfusun %27’si tarafından konuşuluyor olsa da Oromca, Somalice, Afarca ve Tigrayca en çok konuşulan diller arasındadır.


COVID-19 pandemisinden dolayı 2020’de gerçekleştirilememiş resmî dil belirleme referandumu, pandemi bittikten sonra yapılacak ve resmî dil sayısı artacak gibi görünmektedir. Zira Oromca konuşanların nüfusun %34’ünü oluşturduğu bilinmekte olan ülkede, resmî dil sayısının beşe çıkarılacağı açıklanmış ve fakat bu karar henüz uygulanamamıştır.

Amharca tıpkı Tigraycua ve Tigre dilleri gibi Sami dillerden olmasına rağmen kendi coğrafyasına özgü bir hâl almıştır. Etiyopya Kilisesi’nin dini törenlerde kullandığı dili olan Ge’ez dili ile aynı alfabenin kullanıldığı Amharca’nın ilk yazılı örnekleri 14. asıra kadar gitmektedir.


Soldan sağa doğru yazılmakta olan Amharca’nın alfabesinde 7 ünlü, 27 ünsüz harf bulunmakta ve fiiller arasındaki cinsiyet ayrımı korunmaktadır.


Son Söz

Etiyopya birçok faktörü ile üzerinde titizlikle durulması gereken bir ülke olarak karşımıza çıkmaktadır. Ülkenin tarihi, canlı varlığı, dilleri, dinleri, etnik yapıları ile kültürleri muazzam derecede önem arzetmektedir. Ancak bu sözü edilen ve edilmeyen alanların çoğu görmezden gelinmeye devam etmektedir. Yukarıda sıralanan konuların çoğu sosyal bilimlerin çalışma alanlarına denk geliyor olsa da aslında konu çeşitliliği çok daha geniştir. Örneğin Etiyopya’nın Afrika Boynuzu’nda yakın gelecekte üstleneceği ekonomik rol şimdiden tartışılmakta, bu rolle ilgili öngörüler sunulmakta ve üzerine yapılan çalışmalar yayımlanmaktadır. Fakat sosyal bilimlerin bu konudaki çalışmaları pek azdır ve üzerinde durulmamaktadır.


Genel bilgilerin derlendiği bu çalışmada görüldüğü üzere Etiyopya, hem Afrika hem dünya tarihi açısından önemli bir ülkedir. Buna rağmen Türkiye’de Etiyopya hakkında yapılan çalışma sayısı yok denecek kadar azdır, bu nedenle Türkçe kaynaklar oldukça sınırlıdır. Yapılan kimi tez çalışmaları da büyük oranda bölgeden Türkiye’ye eğitim için gelip Türkiye üniversitelerinde tezlerini tamamlamış öğrencilere aittir. Buna rağmen gerçekleştirilen çalışmaların yetersizliği, Afrika ile Etiyopya alanlarının araştırılması gerektiği ve bunun elzem olduğu fikri yerindedir.


Kaynaklar

Albayrak, K. (2017). Siyahi Senkretik Bir Dini Hareket Olarak Rastafarilik. Bilimname, 34(2), 247-286.

Mimir Türk Ansiklopedisi. (2021). Amharca. https://mimirbook.com/tr/373ffe7fcbc

Aykıt, D. A. (2014). Falaşalar veya Etiyopya Yahudileri. Milel ve Nihal, (11)2, 35-60.

Dede, F. (2009). Etiyopya – İnsanlık Tarihinin En Eski Uygarlığı. Türk Coğrafya Dergisi, 53, 100-102.

Dursun, D. (1995). Etiyopya. TDV İslâm Ansiklopedisi içinde (Cilt 11, ss. 488-491). TDV İslâm Araştırmaları Merkezi.

Coğrafya Dünyası. (2021). Etiyopya. https://www.cografya.gen.tr/siyasi/devletler/etiyopya.htm

Mepa News. (2020). Etiyopya’da Etnik ve Dini Yapı Haritası. https://www.mepanews.com/etiyopyada-etnik-ve-dini-yapi-haritasi-41021h.htm

Tarihi Olaylar. (2021). Etiyopya Federal Demokratik Cumhuriyeti. https://www.tarihiolaylar.com/ulkeler/etiyopya-107

Etiyopya Konsolosluğu. (2021). Etiyopya Hakkında Bilgiler. https://www.etiyopyakonsoloslugu.com/etiyopya-hakkinda/

Öztürk, L. (1995). Etiyopya. TDV İslâm Ansiklopedisi içinde (Cilt 11, 491- 496 ss.). TDV İslâm Araştırmaları Merkezi.

Şahin Allahverdi, R. (2013). Kızıldeniz’de Osmanlı Hâkimiyeti: Özdemiroğlu Osman Paşa’nın Habeşistan Beylerbeyliği (1561-1567). Studies of the Ottoman Domain, (3)5, 66-79.

Institute of Human Origins. (2021). Lucy’s Story. https://iho.asu.edu/about/lucys-story

Atlas Dergisi. (2020). Yüzlerin Peşinde Etiyopya. https://www.atlasdergisi.com/kesfet/gezi/yuzlerin-pesinde-etiyopya.html

Mekete Tigray UK. (2021). Ziman Amharî yekcar yekîtiya Etiyopyayê sembolîze dikir, lê îro ew li ser erdê şepelî radiweste.

Comments


Adsız tasarım-77.png
  • alt.text.label.Twitter
  • alt.text.label.Instagram
  • Youtube
  • alt.text.label.Facebook

©2024, KAF | Kültür Araştırmaları ve Faaliyetleri Merkezi. Tüm Hakları Saklıdır.

bottom of page