Dünyanın Hikaye Edilişi Marco Polo
"Venedik kentinin soylu ve önemli yurttaşı Nicolò Polo'nun oğlu Marco Efendi'nin gezip gördüğü yerlere gitmiş olan -Hıristiyan olsun, Müslüman, Tatar, putatapar olsun- hiç kimse yoktur" (s.446).
1271 yılında babası ve amcasıyla 24 yıl sürecek ve modern dünyanın oluşumunda önemli bir rol oynayacak yolculuğuna çıktığında Marco Polo henüz 17 yaşındaydı. O, amcası ve babasıyla ticari amaçlarla kendini yola vurduğu günlerde Mevlâna Celâleddîn Rûmî en güzel şiirlerini henüz yazmış, mesnevisini ise yaklaşık on yıl önce tamamlamıştı. Ölümüne ise iki yıl daha vardı.
Marco Polo, 17 yaşında bir delikanlı olarak çıktığı 24 yıllık seferinden döndüğünde artık 41 yaşındaydı ve ülkesi Venedik’i Cenevizlilerle savaşırken bulmuştu. Talihsizlikler sonucunda Cenevizliler tarafından esir alındı. Ne var ki hücresinde boş durmamış ve kitaptaki tabirle "kendisiyle birlikte aynı Cenova burcunda bulunan Pisa yurttaşı Beyefendi Rustichello'ya" bu yazının konusu olan bu “Harikalar Kitabı”nı yazdırmıştır. Arkadaşına; Çin’i, Anadolu’yu, Gürcü krallarını, İran’ı, Pamir Dağlarını anlatmış ve anlattıklarıyla Avrupa insanının hayal gücünü kamçılamıştır. Kamçılanan bu hayal gücü ve başka diyarlara karşı gelişen merak beraberinde keşifleri, yeni ticaret yollarını ve daha nice olayın zincirleme olarak gerçekleşmesine vesile olmuştur.
Çağlar sonra yazarının (ömründe hiç duymadığı) bambaşka bir dille bizlere başından geçenleri anlattığı bu kitap, yüzyıllar önce insanların evlerinde -belki de yataklarına uzanarak yahut bir mum ışığında masalarında oturarak- hayranlıkla okudukları ve ufkun ötesindeki dünyaları, hayatları ve ticari fırsatları sorgulatan kitaptır. Avrupa insanını saran o kalın duvarları yıkıp ufkun ötesini evlere taşıyan, onlara heyecanlar aşılayan kitaptır. Bu düşünce ve tarihsellik insanda büyük heyecan yaratmakta nitekim. Bütün bunların yanında kitap, Türk-Moğol tarihi üzerine taşıdığı değerle de bu konu üzerine eğilenler için eşsiz bir kaynak niteliğinde olup Kubilay Han’ın sarayı ve gelenekler üzerine oldukça renkli tasvirler çiziyor.
İşte bu kıymetli eseri kısa bir zaman önce Ötüken Yayınları gerek içerik gerek baskı kalitesi yönünden oldukça güzel bir şekilde yeniden Türkçeye kazandırdı. Işık ERGÜDEN ve Z. Zühre İLKGELEN tarafından çevrilen eser 454 sayfadan oluşmakta ve gerçekten özenilerek yayına hazırlanmış durumda.
Son olarak, olur da Marco Polo’nun kaleminden 1200’lerin son çeyreğini okumuş ve bir sonraki yüzyılda olan bitene ilginiz artarsa, onu da İbn Batuta’ya bir sormanızı öneririz. 14. yüzyıl dünyası ve Osmanlı’nın kuruluş dönemlerine dair muazzam datalar ve sahneler bulunmakta zira...
Comments