Çin'de Qingming Bayramı (清明節)
Bugün (5 Nisan 2019) Çin’de geleneksel bayramlardan biri olan Qingming Bayramı (清明節). Bu bayram Çin’in antik çağlarında kralların, atalarına ibadet etme geleneklerinden meydana gelmiş, halk tarafından da özenilerek uygulanmaya devam eden en eski geleneklerinden biri olmuştur. Qingming Bayramı'nın (清明節) ismi karakter manasıyla baharın canlıları hayata döndürdüğü, güneş ışıklarının aydınlığının verdiği doygunlukla, havanın uygun sıcaklığıyla insanın doğayla iç içe olabileceği zamanı bildiren, Çin’in 24 devirli yıllık takviminin devirlerinden biridir. Bu dönem ataların mezarlarının ziyaret edilmesi için en uygun zaman olarak belirlenmiştir.
Kanola çiçeklerinin açtığı en güzel zaman diliminde Hanzhonglu arkadaşıma eşlik ederek onların köyüne gidip mezar ziyaretlerine eşlik ettim. Arabayla aşağı yukarı yarım saatte vardığımız mezar yeri şehir dışında kalan küçük bir dağdaydı. Yol boyunca tepeler ve bayırlara halı gibi serilmiş altın sarısı kanolalar ile bitkilerdeki körpe yeşillikler, beyaz ve pembe sakuraların ışıltıları, kırmızılara bürünmüş Çinli bir gelin gibi begonyaların heykelimsi tavrı ve örtünün utangaç ve sessizce çiçeklenmesi adeta gözlerimizi doyuruyordu. Bu arada o kıvrımlı dağ yolları ve yol kenarlarını katmanlı biçimde saran yeşillik, içindeki nefes kesen manzarasıyla herkesin atalarını hatırladığında oluşan hüznü de azaltmıştı. Şimdilerde Çin’in cenaze adetleri zamana ayak uydurmaya başlamış. Genelde birçok kişinin cenazesi yakılmakta ve külü toplu mezarlara konulmakta. İnsanlar mezar ziyaretine giderken bir demet çiçek (genelde kasımpatı ya da sarı renkli bir çiçek) götürüyor ve mezar başında bir süre sessizce düşüncelere dalarak ziyaretini gerçekleştiriyor.
Gökyüzünde gördüğümüz süzülen birkaç uçurtma, arkadaşımın anlattığına göre Çin’de Qingming Bayramı’nda (清明節) yapılan bir tür ibadet ve aynı zamanda ölmüş atalarını hatırlamak ve düşünmek için yapılan bir aktivite.
Ben de arkadaşıma eşlik ederek Çin’in geleneksel Qingming Bayramı (清明節) geleneğini tecrübe etmiş olmaktan çok mutluyum. Dedesi öldükten sonra ailesi onu, Çin’in en geleneksel defin yöntemi olan toprağa gömme yöntemiyle defnetmişler. Mezar yeri olarak arkası dağ, önü suya bakan küçük bir dağın tepesini seçmişler (böyle bir yeri seçmenin gelecek nesillere güzel şans getireceğine inanılıyor). Dağ yolları, mezarlığa doğru ilerledikçe daraldığı için mecburen arabayı köyün içindeki toprak yol kenarına park edip geri kalan yolu yürüyerek gittik. Güneşin en tepede olduğu öğle vaktinde cırcır böceklerinin sesleri ve toprak yolun kızgınlığı bizi seyrek ağaçların yola düşen gölgelerine çekiyordu.
Gökyüzünde gördüğümüz süzülen birkaç uçurtma, arkadaşımın anlattığına göre Çin’de Qingming Bayramı’nda (清明節) yapılan bir tür ibadet ve aynı zamanda ölmüş atalarını hatırlamak ve düşünmek için yapılan bir aktivite. Uçurtmanın ortaya çıkışı ve kullanımı, Çin İlkbahar ve Yaz Dönemi (M.Ö. 770 - M.Ö. 221) olan günümüzden yaklaşık iki bin küsür yıl önceye dayanıyor. Uçurtma, Güney ve Kuzey Hanedanlığı döneminde (M.S. 420 - M.S. 589) bilgi aktarmaya (renge ve şekline göre farklı anlamlar barındıran bilgiler) yarayan bir araç olarak kullanılmış; Song Hanedanlığı (M.S. 960 - M.S. 1279) döneminde ise seçkinlerin çok sevdiği aktivitelerden biri olmasından dolayı Qingming Bayramı’nın (清明節) da vazgeçilmezlerinden biri olmuştur.
15-20 dakika yürüdükten sonra arkadaşımın dedesinin mezarına vardık. İlk defa geleneksel yapıda bir Çin mezarı gördüm. Dış yapısı topraktan piramit tarzında küçük tepecik şeklinde yapılmış, ön tarafında yuvarlak, oval büyük taş tabakalar halinde dizilmiş, üzerlerinde ise taşları saran yılların biriktirdiği yosunlar, sarmaşıklar, dökülmüş yapraklar vardı. Önce bambudan yapılmış tırmıkla mezarın üzerindeki kurumuş yaprakları çektik, mezarın etrafını ve önünü temizledik. Arkadaşım ve anne babası mezarın önünde üç tane tütsü, bir çift mum yaktı ve akabinde ekmek, et, meyve ve bir şişe içkiyi de adak olarak koydu. Devamında da yakmak için aldığ, her biri yüz bin yuan olan bir deste parayı yaktı. Orada yakılan en az birkaç milyar yuan vardı, yani yatanın istese de harcayıp bitiremeyeceği kadar çoktu.
Kağıtları yakarken arkadaşımın ve ailesinin bir şeyler okuduklarını fark ettim, dediklerini çok anlamadım ama anlamı genel itibariyle atalarına gelip paraları toplaması ve bu paraları arkadaşlarıyla da paylaşması şeklindeydi. Aynı zamanda ondan şu anki ve gelecekteki nesillerin sağlıklı, işi gücü yerinde olmaları ve daha da yükselip zenginleşmeleri gibi isteklerde bulundular. Kâğıt paralar yakıldıktan sonra maytap ve kestane fişeklerini de patlattık, bu da iyi şans içindi ve aynı zamanda törenin başarıyla bittiğini gösteren son aktivitesiydi.
Tüm gelenekleriyle tecrübe ettiğim Çin geleneksel tapınma faaliyetinde dünyanın çok çeşitli kültürler barındırdığını bir kez daha gördüm. En kısa zamanda bu yazıyı toparlayıp sizlerle paylaşmaya çalıştım. (Çin geleneklerinde ibadet, mezar ziyareti gibi aktivitelerin fotoğrafları çekilmesi genelde uygun görülmediği için ben de onların hissiyatına saygı duyarak fotoğraf çekmedim, onun yerine manzara fotoğrafı ekliyorum.)
コメント